Paydaşlar ve Vekalet kuramı

Rebluent şirketi 2013 yılında Almanya’da kurulmuştur. Anlaşma yapacağı kuruluşları, bayileri, iş ortakları ve tedarikçilerini, müşterilerine en iyi hizmeti sunacak şekilde, kendisinin ve müşterilerinin çıkarlarını ön planda tutarak, şeffaflık ve eşitlik ilkelerine uygun yöntemlerle değerlendirerek seçen firma, yatırımcı desteklerini de alarak enerji alanında faaliyet göstermektedir.  

Firma 2023 yılında halka arz edilmiştir ve bu tarihten sonraki süreçlerde de faaliyet alanında yer alan Güneş enerji sistemleri (GES) faaliyetlerini enerji sektörünün diğer alanlarında da gösterecek biçimde bir yeniden yapılanma sürecindedir.  Firma yurtiçi ve dışında üreticilerle çalışarak kendi firması adına güneş panelleri ve diğer GES ekipmanlarını ürettirmekte ve markası altında piyasaya sürmektedir. Firma yöneticileri Müslüman olmasına karşın Alman Hristiyan İş adamları derneğine de üyedir ve aktif olarak çalışmalarına katılmaktadır.

Firmanın enerji alanında yapmak istediği atılım noktasındaki elle tutulur ilk hedefi Papua Yeni Gine (PYG)’deki bir toryum madeninin ihalesine katılarak işletmesini alma hedefidir ve bu noktada ülkenin Enerji Bakanlığı yöneticileri ile de temaslar sürdürmektedir. Ancak bu süreçte hem yerel hem de uluslararası paydaşlar arasında karmaşık bir çıkar çatışması ortamı oluşmuştur ve ihaleye katılım süreci, birçok paydaşı doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen çok katmanlı bir yapıya bürünmüştür. 

Nitekim; PYG’deki ihaleye Rebluent firmasının tedarikçilerinden biri olan Çin firması da girmek istemektedir. Ayrıca bu madenin işletmesini almak isteyen rakipler arasında güçlü ve köklü firmalarda bulunmakta ve bazıları kendi devletleri bazında da desteklenmektedir. Bu durum karşısında firma yönetim kurulu ve hissedarları da bu şartlar altında firmanın ihaleye katılmasının dahi firmaya yarardan çok zarar getirebileceğini düşünmektedir. Ayrıca PYG’nin en büyük kabilelerinden İkebana kabilesi de ihaleye karşı çıkmakta bunun ülkeye ihanet olacağı yönünde halk arasında propaganda yapmaktadır.

PYG’deki Hristiyan nüfusunu arttırmak isteyen Vatikan da bu ihaleden haberdardır ve ihaleyle ilgili son gelişmeleri yakından takip etmekte, söz konusu ihaleyi de hedefine ulaşma konusunda araçlardan birisi olarak görmektedir. Bu noktada Vatikan; daha önce Hristiyan olan İkebana kabilesi liderinin yeğeni Uche Ogechucki’nin tecrübesiyle ülkedeki toryum madeni işletmesinde iyi bir yönetici olacağı bilgisini firma yönetim kuruluna iletmiştir. Ancak aslında onun konuyla ilgili çok deneyimi bulunmamaktadır.

Paydaşlar ve Vekalet Kuramı

PAYDAŞ PERSPEKTİFİ 

Şirket Hissedarları

Rebluent’in bazı hissedarları toryum madeninin ihalesine katılımın; yüksek maliyetler, siyasi belirsizlikler ve rekabet riski nedeniyle şirketin uzun vadeli finansal sürdürülebilirliğini tehdit edebileceğini savunmakta ve daha temkinli bir büyüme stratejisi izlenmesi gerektiğini dile getirmektedir. Ancak diğer hissedarlar, bu fırsatın kaçırılmasının firmanın uluslararası genişleme hedeflerine zarar vereceğini düşünmektedir.

Yerel Halk ve İkebana Kabilesi

İkebana Kabilesi, ihaleye ve maden işletmesine sert bir şekilde karşı çıkmaktadır. Kabile lideri, “Bu proje, halkımızın doğal kaynaklarını yabancı şirketlere teslim etmek anlamına gelir ve buna izin vermeyeceğiz,” diyerek halk arasında güçlü bir muhalefet dalgası yaratmıştır. Bu durum, sosyal gerilimlerin projeye gölge düşürme ihtimalini artırmıştır.

Vatikan

Vatikan, PYG’deki Hristiyan nüfusu artırma hedefi doğrultusunda ihaleyi yakından takip etmektedir. Vatikan, aynı zamanda yerel halk arasında dini nüfusunu artırmak amacıyla projeyi destekleyerek Rebluent’e İkebana kabilesi liderinin yeğeni Uche Ogechucki’nin yönetici olarak atanmasını önermiştir.

Rakip Firmalar ve Çinli Tedarikçi

Çin merkezli bir enerji firması, ihaleye katılmak için devlet desteğini arkasına almış durumdadır. Bu firma aynı zamanda Rebluent’in önemli bir tedarikçisidir. Rekabetin diğer tarafında ise Avustralya ve Kanada gibi devlet destekli güçlü oyuncular bulunmaktadır.

KRİTİK KARAR NOKTASI

Rebluent’in yönetim kurulu, ihaleye katılıp katılmama konusunda ikiye bölünmüştür. Yönetim kurulu başkanı, “Bu fırsat şirketimizin uluslararası büyüme hedeflerini gerçekleştirmek için eşsiz bir şans ancak bu yolda karşılaşacağımız riskleri göz ardı etmemeliyiz,” diyerek dikkatli bir yaklaşım sergilemektedir. Öte yandan CEO, “Yüksek riskler yüksek kazanç getirir, Rebluent’in globalleşme hedefini gerçekleştirmek istiyorsak cesur adımlar atmalıyız.” diyerek ihaleye katılma yönünde baskı yapmaktadır.

İhaleye katılma kararı, şirketin geleceğini doğrudan etkileyecektir. Ancak bu süreçte, firmanın paydaşlarla nasıl bir ilişki kuracağı da kritik bir rol oynamaktadır.

SONUÇ: ETİK VE STRATEJİK İKİLEM

Vatikan’ın önerisi üzerine Rebluent yönetim kurulu; Uche Ogechucki’yi maden işletme projesine yönetici olarak atamayı ciddi şekilde değerlendirmiştir. Ancak Ogechucki’nin bu alanda sınırlı bir deneyimi olması, vekâlet kuramına göre önemli bir risk yaratmaktadır. Yöneticiler, “Yeğenin atanması, Vatikan ve yerel halkla ilişkilerimizi kolaylaştırabilir ancak yetkinlik eksikliği projeyi zora sokabilir,” diyerek etik ve stratejik bir ikilem yaşamaktadır.

Sonunda, yönetim kurulu şu şartlarda bir sözleşme hazırlanmasını kararlaştırmıştır:

  1. Performansa Dayalı Yönetim: Ogechucki’nin görev süresi boyunca belirli performans hedeflerini karşılaması koşulu.
  2. İş Ortaklığı: Vatikan’ın desteğini alarak halkın projeye güvenini artırmak için Ogechucki’nin atanması.
  3. Denetim Mekanizmaları: Ogechucki’nin karar alma süreçlerinin bağımsız bir danışmanlık kurulu tarafından denetlenmesi.

Bu sözleşme hem paydaş ilişkilerini yönetmek hem de şirketin çıkarlarını korumak için stratejik bir denge unsuru olarak görülmektedir.

YÖNETİM KURULU KARARLARI 

Son yönetim kurulu toplantısında şu kararlar alınmıştır:

  1. İhaleye Katılım: Rebluent, yüksek risklere rağmen ihaleye katılacaktır. Ancak, risklerin minimize edilmesi için yerel halkla diyalog başlatılacak ve İkebana Kabilesi’nin endişeleri dikkate alınacaktır.
  2. Stratejik Ortaklıklar: Vatikan ve diğer yerel aktörlerle güçlü iş birlikleri kurulacak, böylece firmanın projeye halk desteği sağlaması hedeflenecektir.
  3. Yönetim Modeli: Ogechucki’nin atanmasıyla birlikte, maden operasyonlarının şeffaf ve denetlenebilir bir yapıya kavuşması sağlanacaktır.

Ancak, bu kararların uygulanması sürecinde Rebluent, yeni sosyal gerilimler ve uluslararası rekabet baskısıyla karşı karşıya kalacaktır. 

TARTIŞMA SORULARI

  1. Firmanın paydaşları kimlerdir? İhaleye hazırlanma ve ihale sonrası süreçlerle paydaşları ve paydaşlarıyla ilişkileri nasıl olabilir? Paydaş teorileri kapsamında değerlendiriniz.
  2. İkebana kabilesi liderinin yeğeni Uche Ogechucki’nin maden işletme projesine yönetici olarak atanması Rebluent şirketine vekalet kuramı çerçevesinde ne gibi riskler yaşatacaktır?
  3. Rebluent firması enerji alanında yapmak istediği yatırım için doğru bir adım atmış mıdır? Sizce nedenlerini paylaşabilir misiniz?
  4. Uche Ogechucki’nin göreve atanmasıyla maden operasyonlarının şeffaf ve denetlenebilir bir yapıya kavuşması sağlanabilecek midir? Bu kararın risk ve fırsatları nelerdir?
  5. Rebluent firması Vatikan’ın ve yerel halkın desteğini almak için aldığı kararlarla sizce ihaleyi kazanabilecek midir? Vekalet kuramına göre yorumlayınız. 
  6. Cesur kararlar büyümeyi mi getirecek, yoksa büyük bir hata mı olacaktır?
, ,
Benzer
Latest Posts from REBluent

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir