Psikolojik Savaş, seçilen bilgi ve göstergelerin yabancı hükümet, organizasyon, grup ve bireylere yönlendirilerek onların duygularını, güdülerini, bir olaya verdikleri reaksiyonları ve davranışlarını etkilemek amacıyla planlanır.
Psikolojik Savaşın gündeme gelmesini hazırlayan sebepler çeşitlidir. Bunların başında kendilerini Dünya’nın tek hâkimi olarak gören küresel kuruluşların, tarihin her devrinde ülkeleri yönetmek ve kendi emelleri doğrultusunda toplumları yönlendirmek gayretleri gelmektedir.
Barış zamanından çatışmaya kadar olan süreçte yapılan bu operasyonlar aslında askeri harekâtların bir parçasıdır. Bu savaşta verilen ana mesajlar; sözler, tehditler, hayatta kalma şartları ve güvenliğin sağlanması gibi konuları içerebilir. Verilen mesajların başarısı, mesajı verenin bunları yerine getirme yeteneği ve gücüyle orantılı olarak algılanır.
Psikolojik Savaşın Çeşitleri
Psikolojik operasyonlar öncelikle; askeri arenanın dışında yürütülen ve stratejik etki yaratmayı amaçlayan stratejik operasyonlar, savaş ya da çatışma zamanlarında tanımlanan coğrafya üzerinde düşmanlıkları arttırarak kendi stratejimizi uygulamaya imkân verirken hedef ülkenin stratejilerini yürütmesini engellemeyi amaçlayan operasyonel, yine savaş ya da çatışma zamanlarında karşı kuvvetlerin komutanlarına karşı yürütülen taktiksel ve yabancı topraklar üzerinde bulunan birliklerin başarısı amacıyla oradaki insanların birbirleriyle olan düşmanlıklarını ya da olası anlaşmazlıklarını kullanmak amaçlı birleşme operasyonları olarak 4 bölüme ayrılır.
Libicki’ye göre psikolojik savaş türlerini; ulusal iradeye karşı faaliyetler, rakip komutanlara karşı faaliyetler, rakip birliklere karşı faaliyetler ve kültürel anlaşmazlık ve çatışmalara yönelik faaliyetler olmak üzere sınıflandırabiliriz.
Psikolojik Savaşın Amacı
Bu harbin hedefinde hedef ülkenin milli güç unsurları (siyasi güç, askeri güç, coğrafi güç, sosyo-kültürel güç, bilimsel ve teknolojik güç) bulunur. Düşman psikolojik harpte hedef ülkenin harp planlamasını teşkil eden Milli Güç unsurlarını ele geçirerek emeline ulaşır. Daha açık bir ifadeyle psikolojik harp, hedef ülke milli güç unsurlarının yönlendirilmesi ya da yok edilmesidir.
Psikolojik tehdidin hedefi; insanın duygu, düşünce inanç ve davranışları olmakla birlikte, bu tehditle her sınıf ve kesitteki insanlar aynı yoğunlukta muhatap olmamaktadır.
Psikolojik harekât öncelikle hedef aldığı fert, grup ve toplumlar ayrı ayrıdır.hedef alınan kişi ve grupların sahip oldukları potansiyel ve toplumu etkileme gücü oranında düşmanın psikolojik harekat baskısı artar.
Bir anlamda psikolojik harekâtın doğal özelliği çok gizli bir faaliyet olmasıdır. Çok gizlidir; çünkü insan karakteri kendisine dışarıdan dikta ettirilen doğruları değil, kendi kültürü çerçevesinde algılayacağı doğruları seçer. Kendisine dışarıdan yönlendirilen ve zorlama olduğu anlaşılan fikirleri asla kabul etmez. Sonunda doğal olarak yönlendirilen fikre karşı savunmaya geçer ve bunu şiddetle reddeder. İşte bu yüzden gizlilik bu harekât temel özelliğidir.
Bunun sonucu olarak, tamamen gizli olarak yapılan bu harekât uygulama sonuçlarını da tam anlamı ile tespit etmek mümkün değildir. Veya ortaya çıkan sonuçlara bakılarak bu olayın psikolojik saldırı sonucu mu, yoksa doğal bir davranış sonucu mu meydana geldiğini tespit edebilmek her zaman mümkün değildir.
Psikolojik harekât Dünya’da bazı ülkeler tarafından o kadar planlı bir biçimde yapılmaktadır ki; Oktay Sinanoğlu “ABD’nin Florida’da sadece bu konuda ordu mensuplarına hizmet veren bir üniversitesinin bulunduğunu ifade etmektedir.”
Psikolojik Savaşın Genetiği
Klasik anlamda savaşın kazanılması veya kaybedilmesinde, ya da savaştan sonraki dönemde üstünlüğün devam etmesinde yahut sorunların çözülmesinde, insanların ruh haline etki ederek sonuç almak olarak tanımlanan psikolojik savaşta temel kural; kendini ve düşmanını çok iyi tanımaktır. Bir diğer nokta ise, baskı ve ikna yöntemlerini iyi bir şekilde kullanarak hedef ülkede psikolojik bir çöküntünün uyandırılmasıdır.
Uzun süre savaş alanlarında kullanılıp çoğunlukla düşmanı etkileme gayretleri olarak ele alınıp değerlendirilen bu harekât, bugün tamamen farklı olarak algılanmakta ve uygulanmaktadır. Bu faaliyet artık sadece savaş zamanlarını değil, barış dönemlerini de içine almaktadır. Sadece düşman tarafına değil dost birliklerine, tarafsız ve yabancı toplumlara da uygulanan ve birbiriyle koordineli olarak yürütülen bir seri beyinleri etkileme faaliyeti şeklinde kullanılmaktadır.
Psikolojik harp, çeşitli nedenlerle, sınırdan silahlı saldırı halinde harekete geçmeyen düşmanın, diğer araçlarla milli bünyeye, vatan yüzeyine girerek ve yerli personelden istifade ederek içten bölücü, içten yıkıcı metotlarını uygulamak suretiyle devleti sarsmak ve ele geçirmek hususunda yapılan propaganda ve ilgili tedbirlerin planlı olarak kullanılmasını kapsayan bir saldırı, bir savaş olarak ortaya çıkmıştır.
Eşref Özdemir Bilgi Savaşları adlı kitabında propaganda/psikolojik savaştan, “politik ve askeri hedefleri ele geçirmek maksadıyla, düşman, dost ve tarafsız olan kesimlere yöneltilen davranış ve tutum değiştirmeye yönelik planlanmış psikolojik etki faaliyetleridir” şeklinde bahsetmektedir.
Örneğin ”Körfez savaşında Irak’ın basın yayın organlarına müdahale edilerek yayın yapması engellenmiştir. Amerika ve İngiltere gelişmeleri çıkarları doğrultusunda kendi basın yayın organları ile yönlendirerek halkına ve Irak halkına duyurmuştur. Hatta yanlı yayın yapan El Cezire televizyonunun yayınları da engellenmeye çalışılmıştır. “
Amacı insanları ikna etmek ve değiştirmek olan psikolojik savaşın saldırı ve savunma silahı propaganda, eğitim ve provokasyon iken yöntemi de insanların fikir ve beyinlerini etkilemektir.
Psikolojik Savaş Araçları
Sinanoğlu psikolojik savaşın en önemli 2 aracı olarak, eğitim kurumları ve basın-yayın ile bunlara nüfuz edip kullanmak olarak açıklamaktadır.
Bu noktada Propaganda hedef olarak seçilen toplulukların morallerini bozmak, onların her alanda başarma gayretlerini, mücadele azim ve iradelerini yok etmek, insanların inançlarını zayıflatarak kendilerine olan güvenini kaybettirmek ve nihayet kendileri tarafından tarafından tespit edilen belirli fikirleri aşılamak maksadı ile psikolojik harekât başvurduğu en etkili vasıtadır.
Propaganda belli hedef gruplarının düşünce, inanç tutum ve davranışlarını etkilemek maksadını güden haber bilgi ve özel dokümanların kitle iletişim araçları yardımı ile planlı ve devamlı olarak hedef seçilen toplum üzerine gönderilmesi işlemidir.”
Psikolojik harbin etkilerinin nasıl yaratılabileceği aslında, Mahir Kaynak’ın belirttiği şu biçimde özetlenebilir. Kaynak’a göre “İnançlarımız bizim hem gücümüz hem de sınırımızdır. İnancımızı bilenler bizim hangi etkilere nasıl tepki vereceğimizi de bilirler.”
Ekonomik Savaş bazen bir psikolojik savaş aracı olarak da kullanılmaktadır. Ekonomik Savaş kavramıyla ilgili yazımıza link üzerinden ulaşabilirsiniz.