Max Weber bürokrasi ve otorite yaklaşımı, modern toplumların işleyişini anlamada kritik bir öneme sahiptir. Weber, bürokrasiyi rasyonel ve verimli bir yönetim şekli olarak tanımlar ve bu yapının sistematik kurallar, hiyerarşik yapı ve uzmanlaşma üzerine kurulu olduğunu vurgular. Aynı zamanda, otoritenin farklı türlerini – geleneksel, karizmatik ve yasal-rasyonel – analiz ederek, toplumsal düzenin ve iktidarın nasıl sürdürüldüğüne dair derinlemesine bir bakış sunar. Weber’in bu yaklaşımları, hem kamu hem de özel sektörde yönetim bilimlerinin temelini oluşturur ve bürokratik organizasyonların neden ve nasıl etkin çalıştığını açıklar.
Çoğu organizasyonun Bürokratik temeller üzerine kurulduğu temel gerçeklerden biridir. Bu noktada Max Weber Bürokrasi çalışmasından önce başlangıç noktası olarak kabul edilen Fayol’un ilkelerinin yapının ana hatlarına ilişkin öğelerine değinmek yararlı olacaktır.
Uzmanlaşma
Bilindiği gibi uzmanlaşma belli bir işin çok küçük parçalar ayrılarak her görevi bir kişinin sürekli olarak yapması anlamındadır. Organizasyondaki bölümlerde ne derece uzmanlaşmaya gidileceği organizasyon yapısı direk olarak etkileyecektir.
Departmanlaşma
Örgütün belirli ölçütler dahilinde çeşitli birimlere ayrılarak her birinin yetki ve sorumluluklarının çizilmesi ve bunun organizasyon yapısına uygulanmasıdır. Departmanlaşma işletmelerde yapılacak olan faaliyetler, bu faaliyetlerin bir araya getirilmesi ile görevler ve sırasıyla işler, pozisyonlar ve bölümler ile ilgili bir unsurdur. Bu bölümlerin oluşumu sırasında dikkat edilecek ilkeler ve kriterler departmanlaşmayı etkilemektedir.
Bölümlenme
Departlaşmanın daha üst seviyesini ifade eder. Bölümler ürün, hizmet ya da pazara göre oluşturulur.
Denetim Alanı
Örgütte bir üste bağlı olması gereken ast sayısı ile ilgili bir unsurdur. Çeşitli yazarlar bir yöneticinin denetim alanını sınırlayan kişilerin adedi üzerinde farklı görüşler öne sürmüşler. Ancak bir üste bağlı ast sayısının genellikle 3 ile 10 arasında değiştiği fikrinde birleşmişlerdir.
Komuta Zinciri
Görev yapacak birimlerin aralarındaki ilişkilerin belirlenmesi de bir diğer önemli unsurdur. Şayet bu konunun üzerinde durulmazsa ileride organizasyon da sorunlar çıkma olasılığı büyüktür.
Hat ve İş Fonksiyonları
Hat fonksiyonları işin birincil amaçlarını ifade etmektedir. İş fonksiyonları ise destek servislerinin tedariki tarafından organizasyonun amaçlarına dolaylı olarak hizmet eden ve onlara bağlı fonksiyonlardır. Bu ayrım politikayla ilgili olmakla beraber hangi alanların müşterilere ve hangi alanların iş çekirdeğine değer kattığı, hangi alanların destek ve arka plandaki çoğunlukla dışarıdan temin edilebilen fonksiyonların ayrımıyla ilgilidir. İş tipi organizasyonlar örgüt üzerindeki kendi kısmi fonksiyonlarının sorumluluklarıyla ilgilenir. Bu bazen fonksiyonel otorite olarak işaret edilir. Bazen Organizasyon içerisinde bu alanların ayrımından kaynaklanan çatışmalar görülebilir.
Merkezileşme, Merkezden uzaklaşma ve Formalizasyon
Merkezileşme derecesi, organizasyonda kararların hangi kademedeki çalışanlar tarafından verildiğini gösterir. Şayet kararlar üst yönetim tarafından veriliyorsa merkeziyetçi, alt kademeye doğru kaydırılmışsa ademi-merkeziyetçi bir yapıdan söz edilir. Formalleşme derecesi işlerin yapılması sırasındabelirlenmiş olanyöntem ve ilkelerinne derecede uygulandığını ifade eder. Şayet işlerin nerede, ne zaman, kim tarafından yapılacağı tam ve ayrıntılı olarak belliyse ve bunlara uymak zorunlu ise formalleşme derecesi yüksek demektir.
Max Weber Otorite Yaklaşımı
Weber organizasyonların nasıl ilerleyeceği konusunun önemli unsurlarından biri olarak organizasyondaki otoritenin doğası üzerine de çalışmalar yapmıştır. Otoritenin gücünü gücün türüne göre değerlendirmiştir. Ona göre otorite bir grubun bir kaynaktan çıkan emirlere uyma olasılığıdır. Weber otoriteyi karizmatik, geleneksel ve akılcı-yasal yetki olarak tanımlamaktadır.
Karizmatik yetki sonradan kazanılan yetki olup, liderin özel kahramanlık, kutsallık gibi özellikleriyle ona verilir. Bu tür liderler olağanüstü durumlarda ortaya çıkar. Bu tür organizasyonların genel sorunu ise karizmatik liderin hayatta kalmasına bağlı olarak devamlılık göstermeleridir.
Geleneksel otorite kişisel olup doğuştan kazanılan statüyü ifade etmektedir. Yetki ve emirler geleneklere aykırı olmadığı sürece meşru kabul edilmektedir. Yasal yetki ise akılcı düzenleme ve yasal kaide ve kurallara dayanmaktadır. Bunlara yöneticiler dahil olmak üzere herkes uymak zorundadır.
Modern Bürokrasi Yaklaşımının özellikleri
- Yönetim tarafından kurulan kural ve düzenlemelerle çalışır.
- İş sonuçları uzman yöneticilerce denetlenmektedir.
- Ödeme seviyeleri uzmanlığa bağlıdır.
- Örgütsel kural, prosedür ve kılavuzlar tarafından sınırlandırılmaktadır.
- Politikalar yöneticilerce inşa edilmektedir.
- Yeni çalışanların seçimi ve takibi bilgisayar sistemiyle yapılmaktadır.
- Politika kural ve rehberler çıktıların hesaplanmasına imkan veren metotlara dayanmalıdır.
- Hiyerarşi hakimdir.
- Kayıplar için uzman yöneticiler risk ve sorumluluk alırlar.
- İşi ortaya çıkaracak kaynaklar yöneticilere tahsis edilmelidir.
- Çoğu karar ve aktiviteler merkezileşmiştir.
- İnsanlar liyakat ve yeteneklerine göre işe alınırlar.
- Hiçkimse yeri doldurulamaz değildir.
- Kurallar eşit ve tarafsız uygulanmaktadır.
İnanç ve anlam sistemi bu teorinin merkezine yerleşmekteydi. Bu inanç sistemi tarafsızlık, genelleştirilme, eşitlik, bir biçimlik, özel bir şahsa bağlı olmama ve bütünlük özelliklerini taşımalıdır.
Çalışanlar bilgi ve yeteneklerine göre işe alınarak buna göre terfi ettirilmeleri nedeniyle uzmanlaşır. Karmaşık büyük örgüt yapılarında iş bölümü uzmanlaşmayı da beraberinde getirir.
Organizasyonda yukarıdan aşağıya doğru azalan hiyerarşik bir yetki ve sorumluluk zinciri kurulmalıdır. Yapılacak faaliyetler için uygulanacak yöntem ve politikalar kesin ve açık kurallar şeklinde belirlenmelidir. Bu genel kural ve düzenlemeler dışına çıkılmamalıdır.